Bu Blogda Ara

25 Temmuz 2010 Pazar

BİR KADEH SEN İÇTİM SANA BU GECE



Bir bardak kırmızı şarapsın sen. Yıllanmış ve seni içmemi beklemişsin. Bak işte geldim, burdayım. Kadehe boşalttım seni. Her bir kristiale temas ettikçe kırmızılığın ben daha da ilgiyle izledim seni. Yarısına kadar döktüm seni. Sen duruldun ve bana bakmaya başladın. Sen bana baktıkça ben de kilitlendim sana. Uzandım ve aldım seni elime. Bir yudum içtim. Sen vücüdumdan içeri sessiz ve derinden süzüldün. Geçtiğin her yere kırmızılığından bir parça bıraktın. Organlarımda adım adım ilerledin ve bıraktın kendini içime. Bir garip hissettim seni içimde hissettikçe. Gözlerimi kapadım ve seni düşündüm. Koyu kırmızı sen vücüdumu adeta ele geçiriyordun. Sarıyordun bütün organlarımı. Kanıma karışıp, damarlarımı kendine yer ediniyordun. Gözlerimi açtığımda bu duygunun hoşuma gittiğini anladım ve bir yudum daha aldım senden. Evet, bana bahsedilen de buydu zaten. Bir yudum, bir yudum daha. Seni bitirdiğimde damarlarımdaki seni, daha da hissediyordum. İsyankar sen, damarlarımda gezerken ben destek veriyordum sana nefesimle. Her bir nefes her bir yudumdu. Her bir nefes, senden bir parçayı vücüduma almam anlamına geliyordu. Şişeye uzandım. Bu hazzı devam ettirmeyi, vücudumu işgaline şahit olmayı ve en önemlisi seni daha da isteme isteğini yücelttim içimde. Doldurdum senden biraz daha. Kadehi elimle sardım ve resmine baktım. Seni, sana içiyordum... Karşımdaki resmin gülümsüyordu bana. Biraz şeytanca bir gülümsemeydi bu. Aldığım her yudum sen, daha da garipleştiriyordu beni. Hayır, bir azgınlık değildi bu. Bu, bir adamın ele geçirilişinin öyküsü olmalıydı.


Bir yudum daha aldım senden. Evet, seni istiyordum. Sen de beni. Hissettim, damarlarımda gezinirken sen, beni benden aldın. İkinci kadeh bittiğinde artık senindim... O şeytansı gülümse şimdi bir meleğe dönüşmüş dudaklarıma bakıyordu. Organlarımdaki en seksi virüs bu olmalıydı. Evet, gezmeye, vücüdumu ele geçirmeye devam et, hiç durma. Üçüncü kadehten ilk yudumu aldığımda, damarlarımdaki yangını hissettim. Yanıyordum. YAKIYORDUN BENİ ADIM ADIM, DAMLA DAMLA... Ateş olup yağıyordun içime.. Asla durdurmadım seni. Ben yudumladıkça seni, sen daha da yaktın beni. Bu ateş asla sönmemeli...

Gözlerimi ele geçirip, görmemelerini sağladın. Kollarımı ele geçirip, soydun beni. Şişedeki son damlayı içirdin bana. Son damlayla sırtımdan çıkmaya başladın. İki kanat oldun göğe yükselttin beni. Ele geçirdiğin gözlerimi bir anda açtın ve görmemi sağladın. Bulutların üstünde beni bekliyordun. Ellerimden tuttun ve o anda içimdeki ateş konuştu: Sonsuzluğa gitmeye hazır mısın?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder